Felaketleştirme - Pireyi Deve Yapmak

Sorunlu düşünce hatalarını tanıyalım

Sorunlu Düşünce Hatalarını Tanıyalım

Düşünce hataları (cognitive distortions), kişinin gerçekliği bulanık algılamasına ve olayları olduğu gibi görememesine neden olan sistematik düşünce yanılgılarıdır. Bu hatalar genellikle otomatik olarak ortaya çıkar ve kişinin duygularını, davranışlarını ve genel ruh halini olumsuz yönde etkileyebilir.

Felaketleştirme, bir olayın veya durumun olduğundan çok daha kötü olduğunu düşünmektir. Kişi, gelecekteki olası sonuçları en olumsuz şekilde hayal eder ve küçük bir sorunu büyük bir felaket gibi algılar.

Örneğin, bir sınavdan geçemeyen biri, “Hayatım mahvoldu, asla başarılı olamayacağım!” diye düşünebilir. Oysa bu, sadece bir sınavdır ve telafi edilebilir.

Örnekler:

  • Depresyon

“Bu halimle ne kadar daha devam edebilirim ki? Belki de hiçbir zaman kendimi toparlayamayacağım. Terapiden de bir sonuç almazsam, her şey daha da kötüye gider ve hayatımda hiçbir şey düzene girmez.”

  • Anksiyete Bozukluğu

Bir kişi, önemli bir sunum yapacak ve biraz kaygı hissediyor.

“Eğer burada hata yaparsam, herkes beni başarısız olarak görür. Bir daha hiçbir işte kendimi kanıtlayamam, herkes gözümde başarısız biri olarak kalacak. O kadar kötü olacağım ki, belki de bir daha kimse bana şans vermez.”

Bu düşünce, durumun daha kötüye gitme korkusunu artırır.

  • OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk)

Bir kişi, evde kapıyı kilitleyip kilitlemediğinden emin olamıyor.

 “Eğer kapı açık kalırsa, evim soyulacak. Tüm değerli eşyalarım çalınacak ve bir daha hiç güvende hissetmeyeceğim. Bu düşünce kafamı o kadar kurcalayacak ki, dışarı çıkmam neredeyse imkansız olacak.”

Burada kişi, olayın olasılığını büyük bir felakete dönüştürür.

  • Yeme Bozukluğu

“Bir kere bu kadar fazla yemek yedim, her şeyim berbat olacak. Kilo alacağım ve bütün çabalarım boşa gidecek. Sonra bir daha toparlayamayacak ve tüm sağlıklı alışkanlıklarımı kaybedeceğim.”

  • Başarısızlık Kaygısı

“Yine berbat ettin. Ne zaman düzgün bir şey yapabileceksin? Hep yetersizsin, asla başarılı olamayacaksın.”

Burada kişi, geçmişte ebeveynlerinden duyduğu yargılayıcı söylemleri kendi iç sesi haline getirmiştir.

  • Sosyal Kaygı

Bir kişi, bir arkadaş grubuyla buluştuğunda sessiz kaldığını fark eder.

“Herkes seni sıkıcı buluyor. Küçüklüğünden beri böyleydin. Kimse seni gerçekten sevmez. Hep bir kenara itileceksin.”

Bu düşünce, geçmişte ebeveynlerin “neden daha dışa dönük değilsin?” veya “insanlar seni böyle sevmez” gibi sözlerinden kaynaklanabilir.

  • Romantik İlişkilerde Kaygı

“Tabii ki seni unuttu. Sen sevilecek biri değilsin. Küçüklüğünden beri böyleydi, kimse seni gerçekten istemedi. Belki de hata sende, daha çok çaba göstermelisin, yoksa herkes gider.”

Burada, kişinin çocuklukta yeterince ilgi görmediği ya da ebeveynlerinin sevgisini hak etmek için ekstra çaba göstermesi gerektiğine inandığı bir durumun yankısı görülür.

  • Öz Disiplin ve Mükemmeliyetçilik

Bir kişi, diyet yaparken bir gün fazla yemek yer.

“İşte yine iradesizliğini gösterdin. Hep başarısız oldun, hiçbir şeyi sürdüremiyorsun. Böyle giderse her şey mahvolacak. Neden biraz daha disiplinli olamıyorsun?”

Bu tür bir iç konuşma, çocuklukta ebeveynlerin sık sık eleştirdiği veya mükemmeliyetçilik beklentisi içinde olduğu bireylerde yaygın olabilir

 

Ofis Lokasyon

Laxenburger Straße 2D/1/4
1100, Wien

Randevu Saatlerim

Pazartesi– Perşembe
Saat 14:00 – 18:30

İletişim

(+43) 664 25 70 282 office@onursentepe.at